Şeker Hastalığı Ameliyatı Hangi Hastalara Uygulanır?
Şeker hastalığı ameliyatı (İleal İnterpozisyon) asıl olarak Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) tedavisi için geliştirilmiş bir cerrahi tedavi metodudur. Tip 2 Diyabetin (şeker hastalığı) neden olduğu metabolik sendrom bu nedenle İleal İnterpozisyon ameliyatının tedavi hedeflerini oluşturur. Metabolik sendrom tanımı içinde Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) ile birlikte, hipertansiyon, hiperlipidemiler (hiperkolesterolemi, hipertrigliseridemi) ve obezite yer alır. Metabolik sendromu oluşturan bu hastalıkların tamamında da şeker hastalığı ameliyatı sonrasında yüksek düzeylerde düzelme yada iyileşme görülmektedir.
Tip 2 Diyabetli (şeker hastalığı) hastalar hastalık süresi ve ağırlığı açısından çok ciddi farklılıklar göstermektedirler. Tip 2 Diyabetin (şeker hastalığı) başlangıç yaşı, süresi, kullanılan ilaçlar, insulin kullanma süresi, günlük insulin dozu, kan şekerinin kontrol düzeyi vb birçok faktör hastalığın ciddiyetini değiştirir. Şeker hastalığı ameliyatı (İleal İnterpozisyon), etkisini çok çeşitli hormonal mekanizmaları değiştirerek şeker dengeleyici hormon üretimi ve mevcut şeker dengeleyici hormonin etkisini arttıracak şekilde gösterir. Vücutta oturmuş olan insulin direncini ciddi oranda azaltır hatta yok eder. Şeker hastalığı ameliyatının bu etkileri gösterebilmesi için temelde pankreas organında insulin üretiminin iyi bir oranda korunmuş olması gereklidir. İşte biz hastalarımızın İleal İnterpozisyon ameliyatına uygunluğunu belirlerken bu rezervi en geniş şekli ile değerlendiriyoruz. Tip 2 Diyabetin (şeker hastalığı) ne oranda gerileyebileceğini, hangi hastanın hangi ilaçlarını kullanması gerekebileceğini bu testler yardımı ile belirliyoruz.
Vücudun şeker dengeleyici hormon Rezervinin Değerlendirilmesi
Şeker hastalığı ameliyatı (İleal İnterpozisyon) kararı verilmeden önce Tip 2 Diyabetli (şeker hastalığı) hastaların pankreaslarının insulin üretme kapasitesinin detaylı olarak değerlendirilmesi gerekir. Vücutta pankreas organında bulunan Beta hücreleri şeker dengeleyici hormon üretiminden sorumlu olan hücrelerdir. Bu hücrelerin şeker dengeleyici hormon üretme kapasitesini ise kanda C-peptit düzeylerine bakarak değerlendiririz. C-peptit bir protein zinciridir. şeker dengeleyici hormon öncülü olan molekülde insulin ile birlikte aynı zincirin parçası olarak yer alır. Molekül şeker dengeleyici hormon oluşturmak üzere iki parçaya bölündüğünde geride kalan parçaya C-peptit adı verilir. Dolayısıyla kanda ki C-peptit düzeyleri kabaca insulin üretimi hakkında, yani hücrelerinin şeker dengeleyici hormon üretme kapasitesi hakkında bilgi verir. İleal İnterpozisyon ameliyatı öncesi sadece C-peptit düzeyi bakılmaz. Bazı hastalarda bu molekülün açlık ölçümüne ek olarak çeşitli zamanlarda bir seri tokluk ölçümlerinin de yapılması gerekebilmektedir.
Hastaların insulin düzeyleri, anti-şeker dengeleyici hormoner sistemin başlıca hormonları olan glukagon, resistin ve kortizolün de gereğinde açlık, gereğinde ise seri halinde tokluk düzeyleri değerlendirilmektedir.
Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) nedeniyle yapılacak bir cerrahi, obezite için yapılacak bir cerrahiden farklıdır. Obezitesi olan bir kişiye sadece kilo verdirmek amacıyla önerilen ve uygulanan işlemler büyük oranda kilo kaybını başarı ile sağlarlar. Ancak obezitesi olsa da tüm hastaların Tip 2 Diyabetleri düzelmeyebilir. Bunun nedeni hastaların rezervlerinin yeterli olarak değerlendirilmemesidir. Obezite cerrahisinin ana hedefinin fazla kiloları verdirmek olduğu düşünüldüğünde ise bu tamamen normal karşılanabilir. Çünkü obezite cerrahisi sonrasında fazla kiloların verilmesine erişildikten sonra eğer Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) vb ek hastalıklarda da düzelme oluyor ise buna ek kazanç gözü ile bakılır. Oysa Tip 2 Diyabetli hastaların tamamı obez yada morbid obez değildir. Öyle olan hastalar olsalar bile Tip 2 Diyabet tanısı ile geçirdikleri süreler çok uzun olabilir. Bu takdirde bu hastaların rezervlerinde azalmalar olabilir ve bu hastalar morbid obez bile olsalar Tip 2 Diyabet açısından hiçbir fayda görmeyebilirler.
Günümüzde morbid obezitesi ve Tip 2 Diyabeti (şeker hastalığı) olan hastalardan obezite cerrahisine yönelen hastaların büyük çoğunluğu obeziteden çok kontrol altına alınması gittikçe zorlaşan ve yüksek doz insulin ihtiyacı yaratan Tip 2 Diyabet nedeniyle bu tercihi yapmaktadırlar.
Tip 2 Diyabetli hastaların tedavisi için uygulanan şeker hastalığı ameliyatı (İleal İnterpozisyon) işte bu hastalar için yapılmaktadır. Eğer hasta Tip 2 Diyabet nedeniyle İleal İnterpozisyon ameliyatı olmak istiyor ise, o zaman o hastanın rezervlerini en ince detayına kadar ortaya koyarız ve hem Tip 2 Diyabet hem de eğer var ise diğer metabolik sendrom bulgularının ne kadarının, yaklaşık olarak ne oranda fayda görüp göremeyeceğini belirleriz. Ameliyat kararını bu sonuçlara göre alırız.
“ Tip 2 Diyabetli bütün hastalar ameliyata uygun değildir“
Tip 2 Diyabetli hastaların tamamında hastalık aynı ağırlığa sahip değildir. Kimi hastalar yaşlı, kimileri çok uzun yıllardır Tip 2 Diyabet nedeniyle takip edilmekte, kimileri düzensiz ilaç kullanmış ve takip edilmemiş olmaktadır. Bu hastaların büyük çoğunluğu vücutlarındaki insulin üretme kapasitelerini ciddi oranda tüketmişlerdir. Bu tip hastalara yapılacak hiçbir cerrahi girişim Tip 2 Diyabet açısından fayda veremez. Bu hastaların hiçbirine Tip 2 Diyabet tedavisi için İleal İnterpozisyon ameliyatı önermiyoruz.