Obezite çağımızın en önemli hastalıklarının başında gelmektedir. Düzensiz ve hızlı yaşam koşulları, dengesiz ve kalorili beslenme, yüksek kalorili tatlı ve kızarmış hazır gıdaların yoğun tüketimi ile hareketsiz bir gündelik hayatımız olduğunu düşündüğümüzde, bunun şaşılacak bir durum olmadığını kolayca anlayabiliriz. 

 

Normalden fazla aşırı yağ depolanması ile kendini gösteren obezite, farklı derecelerde olabilmekte ve tedavi süreçleri buna göre planlanmaktadır. 

 

Boyumuz ile kilomuz arasında “Vücut Kitle İndeksi” (VKI) adı verilen bir oran mevcuttur. Obezitenin olup olmadığına ve obezite varsa nasıl tedavi edileceğine bu orana bakarak karar verilir. 

 

Vücut Kitle İndeksi değerlerine göre obezite aşağıdaki gibi sınıflandırılır. 

 

Obezitenizin düzeyi ne olursa olsun, temel tedavi aslında yaşam şeklinizi, yemek tercihlerinizi değiştirerek; daha hareketli bir gündelik hayata geçmek ve daha sağlıklı besinlerle zenginleştirilmiş bir beslenme düzenini oturtmaktır. 

Kısacası Diyet ve Egzersiz obezite tedavisinin temelini oluşturur. 

 

Tek başına diyetlerle başarılı kilo kaybı elde edemeyen birçok hasta, aynı zamanda obezite cerrahisi için de uygun olmayabilir. İşte bu hasta grubu için özellikle, Mide Balonu Tedavisi çok etkili olabilmekte ve etkin kilo kaybının elde edilmesinde başarılı olabilmektedir. 

 

Mide Balonu kesinlikle bir ameliyat değildir. Bununla birlikte çok kısa bir anestezi ile uygulanan 10 dakikalık bir endoskopik işlemdir. 

 

Endoskopi, ucunda kamera olan ve kıvrılabilen (flexible) bir tıbbı boru ile ağız yolundan girilerek yemek borusu, mide ve ince barsakların izlenmesine olanak veren basit ama kullanışlı bir inceleme yöntemidir. Endoskopi işlemi kesinlikle bir ameliyat değildir. Hafif bir sakinleştirci ile 4-6 dakikada tamamlanan bir görüntülemedir. Bu şekilde tüm mide ve yemek borusu hastalıkları teşhiş ve tedavi edilir. Mide Balonu uygulaması da tamamen endoskopik yolla uygulanan bir ameliyatsız zayıflama yöntemidir. 

 

Mide Balonu yapılacağı zaman, Mide Balonu uygulanacak kişinin işlem öncesi 8 saatlik açlık ile gelmesi gerekir. Basitçe anlatırsak, sabah 08:00’de işlem yapılacaksa, bir önceki gün normal beslenilir. Gece 24:00’den itibaren hiçbir şey yenmeden, ertesi sabah aç karına hastaneye gelinir. 

 

İşlem hazırlığı bir damar yolu hazırlanmasından ibarettir. Damar içine verilen sakinleştiriciler ile hasta uyutulur. Hasta hiçbir şekilde hissetmeyecek ve işlemi hatırlamayacak şekilde, mideye ilerlenir ve Mide Balonu yerleştirilmesine engel bir durum yoksa, Mide Balonu sönük halde hastanın midesine ilerletilir. Endoskopik kayıt altında, hava ile yada genelde tercih edildiği üzere mavi boyalı serum ile 450-500 cc hacime kadar şişirilerek işlem tamamlanır. Bu işlemlerin hepsi 10 dakika içinde tamamlanır ve hasta uyandırılarak dinlenme odasında kısa süre izlenir. 

 

Kilo sorunu olan ve kendi çabalarıyla  yada uzman diyetisyen arkadaşlarımızın yardımlarıyla yeterli kilo kaybı elde edemeyen herkes Mide Balonu  olabilir. Mide Balonu için bir kilo sınırlaması yoktur. Vücut Kitle İndeksi 25 kg/m2 üzerinde olan fazla kilolu yada 30 kg/m2 üzerinde olan obezite hastalarında uygulanabilir. 

 

Yaklaşık 40 yıllık geçmişi olan Mide Balonları, uzun zamandır belli üretim standartlarında üretilmektedir. Dolayısıyla, piyasada bu standartları karşılayan birçok balon markası güvenle uygulanmakta ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir. 

 

Balonları şişirilme şekillerine göre 2 çeşide ayırabiliriz. 

 

Ayrıca Ayarlanabilir yada Sabit Hacimli Mide Balonları ya da,

6 aylık ve 12 Aylık Mide Balonları gibi farklı özelliklerde Mide Balonları güncel olarak kullanılmaktadır. 

 

Sizin için hangi Mide Balonu uygundur sorusunun cevabını, Mide Balonu için sizi değerlendiren hekiminizle birlikte bulmak en doğrusu olacaktır. 

 

Mide balonu en risksiz zayıflama yöntemidir. Uzun anestezi gerektirmez. 10 dakikada rahatlıkla tamamlanır. İşlemden yarım saat sonra hastaneden ayrılabilinir. Hemen işbaşı yapılabilinir. Tamamen geri döndürülebilinir. 

Ama elbette Mide Balonu’na ait bir takım riskler de mevcuttur.

 

En önemli risk, yeterli kilo kaybının olamaması riskidir. Bu konuyu ayrı bir başlık altında tartışacağız. 

Diğer bir önemli husus, Mide Balonu’nun mide tarafından kabul edilmemesi ve bu nedenle yaşanan ağrılar, bulantı ve kusmalar olarak düşünülebilinir. İlk 1-2 günde çoğunlukla bu sıkıntılar tamamen düzelir ve hastalar Mide Balonu ile çok güzel bir sürece başlarlar. Ancak kusmaların sebat etmesi ve zorlanma durumunda, yine endoskopi yoluyla Mide Balonu’nun beklenenden erken çıkartılması gerekebilir. 

 

Hiçbir Mide Balonu  düşündüğünüz anlamda patlamaz. Ancak bazı durumlarda sızıntı yapabilir. Bunun olması durumunda erken fark edilebilmesi için, Mide Balonu’nun şişirildiği seruma mavi boya katılarak, idrarın renginde yeşile çalan bir renk değişiminin olması hedeflenir. Bu şekilde bir durum fark edildiğinde, mutlaka kontrol edilmelidir. Bu durumlarda hastaya bir mide ultrasonu yaparak, Mide Balonu halen doğru yerinde mi?, Hacmi normal düzeyde mi? anlamak mümkün olabilmektedir. En ufak bir şüphe duyulduğunda, endoskopi ile değerlendirilmeli ve gerekiyorsa Mide Balonu çıkartılmalıdır. 

 

Mide Balonu bir obezite ameliyatı değildir. Tamamen ameliyatsız bir zayıflama yöntemi olarak, mide hacminde azalma oluşturup, tokluk hissini arttırarak etkisini gösterir. Bu etkinlik Mide Balonu’nun midenin içinde açlık hissinin oluşmasına neden olan Gherelin hormonun üretimini baskılayabilmesine bağlıdır. Midenin kubbesinden (Fundus adı verilen bölüm) mide boşken salgılanan Gherelin hormonu, açlık hissini tetikler. Mide balonu bu bölüme yaptığı bası ile kısmen mide de gıda varmış gibi, bu hormonun salgısını azaltır. Hastalar da Mide Balonu ile tokluk ve doygun hissederler. 

 

Her ne kadar teorik olarak bunların hepsi görülmekle birlikte, her kişinin midesi balona aynı şekilde yanıt vermeyebilir. Kimi insanlarda işlemden sonra ilk  zamanlar Mide Balonu net hissedilirken, kısa sürede mide de tolerans ve gevşeme meydana gelebilir ve hiç balon yokmuş gibi acıkabilirler. Bu durum balondan balona değişen bir durum değil, kişiden kişiye değişen bir durumdur ve öngörülmesi mümkün değildir. Genel çalışmalara baktığımızda, bunun yaklaşık %10 civarında bir hasta grubunda olabildiği görülmektedir. Bu kişiler beklenen kilo kaybına ulaşmakta zorlanırlar.

 

Mide Balonu uygulanan hastaların % 60-65’i çok başarılı şekilde fazla kilolarının % 30-60’ını vermektedirler.  

 

Obezitenin ana tedavisi diyet ve egzersizdir. Bunların bütünü “Yaşam Şekli Değişimi” olarak tanımlanır. Mide Balonu da hastaların tek başlarına yapmayı başaramadıkları bu değişimi yapmalarına yardımcı olacak bir yöntemdir. Mide Balonu uygulanan kişilerin mutlaka düzenli takiplerle, bir beslenme programına uyarak, egzersiz yapmaları gerekir. 

 

Özellikle sıvı kalorili gıdalar, çok rahat mideyi geçtikleri için kilo kaybını engeller. Şeker içeren her türlü tatlı, pasta vb. mide balonun etkisini azaltır. 

 

Mide Balonu, yapılması gereken yaşam şekli değişiminin hayata geçirilmesini kolaylaştırır. Mide Balonu’nun çıkartılması sonrasında da bu değişimin kalıcı hale getirilmesi, kilo kaybının uzun dönemli kontrolüne olanak tanır.